Güneş Lekeleri Tamamen Geçer mi? – Tarihin Işığında Bir Cilt Serüveni Bir tarihçi olarak geçmişe bakmak, sadece olayları değil, insanın değişimini de okumak anlamına gelir. Her dönemde, insanın doğayla olan ilişkisi farklı şekillerde tezahür etmiştir. Güneş lekeleri dediğimiz o küçük cilt izleri, aslında bu ilişkinin biyolojik değil, tarihsel bir yansımasıdır. Çünkü insanlık, yüzyıllardır güneşle hem dostluk hem mücadele içindedir. Antik çağlardan bugüne, bronzlaşma arzusu, güzellik idealleri ve tıbbın gelişimi, bu lekelerin anlamını defalarca değiştirmiştir. Geçmişin Işığı: Güneşin Gücü ve İnsanlığın Hayranlığı Tarih boyunca güneş, hem yaşamın kaynağı hem de tanrısal bir güç olarak görülmüştür. Antik Mısır’da Ra güneş tanrısıydı; Yunanlılar…
8 YorumEtiket: bir
Eski Yunan’da Güneş Merkezli Kuramın Kurucusu Kimdir? Zamanın Tozunda Bir Fikir Devrimi Bir Tarihçinin Samimi Girişi Tarih, sadece geçmişi anlatmaz; bugünümüzün köklerini fısıldar. Eski metinlerin arasında dolaşırken hep aynı duyguyu hissederim: İnsan zihni, çağlar boyunca aynı merakı taşımış — “Evrenin merkezi neresidir?” Eski Yunan’da güneş merkezli kuramın kurucusu kimdir? diye sorduğumuzda, tarih bize sessiz ama derin bir isim söyler: Samoslu Aristarchus. O, çağının çok ötesinde düşünen bir filozoftu. Güneşin merkezde, dünyanın ise onun etrafında döndüğünü öne sürdüğünde, yalnızca gökbilimini değil, insanın evrendeki yerini de sorguladı. Ama bu yazı, yalnızca Aristarchus’un hikâyesi değil. Bu, bir düşüncenin doğuşu, toplumun dönüşümü ve zihinsel…
4 YorumYetki Devri Kime Yapılır? Ekonomik Gücün, Kararların ve Sorumluluğun Paylaşımı Üzerine Kaynakların sınırlı olduğu bir dünyada, her karar bir fırsat maliyeti taşır. Bu gerçek, yalnızca bireylerin değil; kurumların, devletlerin ve piyasa aktörlerinin de temel gerçeğidir. Bir ekonomist olarak, “yetki devri” kavramını salt bir yönetim tercihi değil, kaynak kullanımının etkinliğini artırmaya yönelik bir mekanizma olarak görürüm. Çünkü yetki devri, yalnızca görevlerin dağıtımı değil; bilgi, sorumluluk ve güvenin yeniden tanımlanmasıdır. Bu yazıda, “yetki devri kime yapılır?” sorusunu ekonomi perspektifinden ele alacağız: piyasa dinamikleri, bireysel karar süreçleri ve toplumsal refahın sürdürülebilirliği çerçevesinde. Ekonomide Yetki: Karar Alma Gücünün Rasyonel Dağıtımı Ekonomik sistemler, kaynakların sınırlılığı…
8 YorumKanber Kim? – Tarih, Kültür ve Bilim Işığında Bir İsim Üzerine Yolculuk Bazı isimler vardır ki, sadece bir kişiyi değil; bir dönemi, bir kültürü ve bir düşünce biçimini temsil eder. “Kanber” de işte bu isimlerden biri. Yüzyıllardır Anadolu’dan Ortadoğu’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada dilden dile dolaşan, hem tarihî hem de kültürel katmanlara sahip bu isim, sadece bir kişi adı olmanın ötesine geçmiştir. Peki, Kanber kimdir? Bir tarih figürü mü, bir efsanenin kahramanı mı, yoksa toplumların ortak hafızasında şekillenmiş sembolik bir karakter mi? Gelin, bu soruya bilimsel bir merakla ve sade bir dille birlikte cevap arayalım. — Kanber Adının Kökeni…
6 YorumGülnar Kimdir? Bir Eğitim Perspektifinden Bakış Eğitim, insanın hayatındaki en temel dönüştürücü güçlerden biridir. Öğrenme, sadece bilgi edinme süreci değil, aynı zamanda bir düşünce biçimi, bir bakış açısı geliştirme yolculuğudur. Öğrenmek, bireyin dünyayı nasıl algıladığını, toplumu nasıl şekillendirdiğini ve kendisini bu dünyadaki rolüne nasıl adapte ettiğini belirler. Ancak, öğrenme süreci her birey için farklı bir anlam taşıyabilir. Kimi insanlar, hayatta karşılaştıkları zorluklardan ders alarak büyürken, kimileri de yalnızca bilgiyi ezberleyerek bir başarıyı yakalamaya çalışırlar. Peki, bu farklılıklar nereden gelir ve bizim öğrenme tarzlarımızı nasıl şekillendirir? Bu yazıda, Gülnar’ın kim olduğuna dair derinlemesine bir inceleme yapacak ve bunu öğrenme teorileri, pedagojik…
2 YorumBir Antropoloğun Merakı: Gönül Gözünün Kültürel Dili İnsanı anlamak, onun sadece davranışlarını değil, anlam dünyasını da keşfetmektir. Antropoloji tam da bu noktada devreye girer. Farklı kültürlerde insanlar dünyayı yalnızca gözleriyle değil; kalpleriyle, sezgileriyle ve inançlarıyla da görürler. Bir antropolog olarak, bu “görme biçimleri” beni daima büyülemiştir. Çünkü her toplumun dünyaya bakışında bir duygusal bilgelik katmanı vardır. Türk kültüründe bu derinlik, “Gönül gözü ile bakmak” ifadesinde hayat bulur. Bu deyim, yalnızca bir metafor değildir; anlamı duyguyla kavrama, insanı sadece dış görünüşüyle değil, içsel varlığıyla anlama çabasıdır. Peki bu kavram, antropolojik olarak ne anlatır? Kültürel Bir Sembol Olarak Gönül Gözü Her kültür,…
8 YorumGölge Oyunu Nasıl Oynanır? Kısaca Özeti ve Pedagojik Bir Değerlendirme Bir eğitimci olarak, her öğrenme sürecinin bir dönüşüm yolculuğu olduğuna inanırım. Öğrenci yalnızca bilgiyi almaz, aynı zamanda onu yeniden şekillendirir, yorumlar ve anlamlandırır. Bu yüzden gölge oyunu, yalnızca bir eğlence aracı değil, aynı zamanda ışığın, hayal gücünün ve öğrenmenin birleştiği yaratıcı bir eğitim yöntemidir. Bir çocuk, bir perdeye yansıyan gölgeyle oynarken aslında hem bilişsel hem de duygusal becerilerini geliştirir. Peki, gölge oyunu nasıl oynanır? Ve neden öğrenme süreçlerinde bu kadar etkili bir araçtır? Gölge Oyununun Temel Yapısı Gölge oyunu, ışık kaynağı, perde ve figürler kullanılarak oluşturulan bir görsel tiyatro türüdür.…
8 YorumGidişmek Hangi Dil? Psikolojik Bir Mercek Altında Bir Psikoloğun Gözünden: İnsan Davranışlarını Anlamak İnsan davranışlarını anlamaya çalışırken, bazen kelimeler ve dil, duygu dünyamızın ne denli derin ve karmaşık olduğunu gözler önüne serer. Türkçede sıkça duyduğumuz ve belki de hiç üzerinde durmadığımız bir kelime: “Gidişmek.” Peki, “gidişmek” ne anlama gelir? Gerçekten, neyi anlatmaya çalışıyoruz? Bu kelimenin içindeki psikolojik katmanları açığa çıkarmak, sadece dilbilgisel bir analiz yapmaktan çok daha fazlasını ifade eder. İnsanların bir şeyleri terk etmesi ya da terk edilmesiyle ilgili duygusal süreçleri anlamak, gidişmek kelimesini farklı bir bakış açısıyla yorumlamamıza yardımcı olabilir. Bir psikolog olarak, kelimeler bazen yalnızca iletişimin aracı…
8 YorumIs Cap a Type of Hat? Toplumsal Cinsiyet ve Sosyal Dinamiklerle Bir Bakış Birçok kişi için şapka, sadece başı koruyan bir aksesuar olabilir. Ancak, toplumdaki yerini ve anlamını sorguladığınızda, aslında çok daha fazlası olduğunu fark edersiniz. Cap (şapka) ve hat (şapka türleri) arasındaki fark, sadece moda dünyasında değil, aynı zamanda toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet gibi daha derin dinamiklerle de ilgilidir. Bu yazıda, cap kavramını toplumsal ve kültürel bir bakış açısıyla ele alırken, kadınların empati odaklı, erkeklerin ise çözüm odaklı bakış açılarını da inceleyeceğiz. Peki, “cap” gerçekten bir tür şapka mı? Gelin, birlikte keşfedelim. Cap ve Hat Arasındaki Fark:…
8 YorumPiknik sepetine ne konur? Piknik sepetinde neler olmalı? Zeytin, peynir, reçel, köfte, mercimek, kek veya tart. Termos. Piknik örtüsü24 Ekim 2018 Piknik deyince aklımıza ne gelir? Pikniği düşündüğümüzde hepimiz ızgara yapmayı düşünürüz ve ızgara yapmayı düşündüğümüzde de köfte, sosis ve kanat gibi etleri düşünürüz. Bunu duyduğumuzda ağzımız sulansa da bazen değişiklik iyidir. İyi yapılmış doğal bir sosis, kömür ateşinde pişirildiğinde bazen düşündüğünüzden daha lezzetli olabilir. Pikniğe gidince ne giyilir? Piknik yaparken tercih edilebilecek kıyafetlerden bazıları örme elbiseler, ince kumaş pantolonlar, Bermuda şortlar, bluzlar ve büyük boy tişörtlerdir. Bu parçalar hareket özgürlüğü sağlar ve piknik aktiviteleri sırasında rahat bir deneyim sağlar.…
Yorum Bırak